Daisy ve My Sassy Girl

Mayıs ayında izlediğim bu iki güzel filmi şimdiye dek bir türlü anlatma fırsatı bulamadım. Ama sevdiğim filmler olduğu için arada kaynasın istemedim, muhakkak paylaşmalıyım dedim. İki film de Güney Kore yapımı. Yine Güney Kore yapımı bir diziye yorum yazmak istiyorum bu yazıdan sonra. Hangisi olduğunu söylemeyeceğim, sürpriz olsun ama bence tahmin etmişsinizdir. :)

İki filmimizin birkaç ortak yönü daha var. İlk olarak, Daisy'nin senaristi Kwak Jae-young, My Sassy Girl'in de senaristi ve yönetmeni aynı zamanda. Aslına bakarsanız ilk My Sassy Girl'ü izledim, daha sonra bu filmin yönetmeni Daisy'nin senaristiymiş diyerek Daisy'yi izledim. Ama daha çok sevdiğim için Hırçın Sevgilim'i sona sakladım. :) Diğer ortak noktası, ikisinde de başrol oyuncumuz Gianna Jun ve bu iki filmi izlemenin kattığı bir şey de Gianna Jun'un ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu görmek oluyor aynı zamanda. Bu derece farklı karakterleri bu kadar iyi yansıtması muazzam...

Neyse artık filmlerin kendilerine geçelim. :D İlk filmimiz Papatya (Daisy), 2006 yapımı bir film. Hye-Young bir ressam, Park Yi bir kiralık katil ve Jeong Woo bir polis. Park-Yi, Hye-Young'a aşık olur ama kendini gösterme cesareti bulamaz. Bunun yerine ona her gün 4.15'te bir demet papatya getirip  'çiçekler' diye bağırıp ortadan kaybolur. Hye-young da hiç görmediği bu adama aşık olmuştur. Ancak birtakım tesadüfler sonucu Hye-young kendisine papatya gönderen adamı Jeong Woo zanneder. Jeong Woo da bozuntuya vermemek için bir şey söylemez. Bu aşk üçgeninde kader, bundan sonra ağlarını ilginç bir şekilde örecektir...

Evet oldukça farklı bir film Papatya. Genelde bir adam iki kadın olur ya, bunda bir kadın iki adam olması çok ilginçti. Bir ara hangisiyle olmasını istediğime karar veremedim hatta :D Birinciyle olsun, yok yok ikinciyle olsun, yok yok birinciyle derken dramlar silsilesi yaşanmaya başladı. Filmin ilk sahnesinden anlamıştım ben zaten, kesin bu dram çıkacak dedim. Öyle de oldu. Ama çok ağır dram değil, merak etmeyin. Öyle olsa ben kendim de sevemediğimden önermem size. :) Bu filmi ise sevdim. Biraz gerçek hayata yakın bir film ve içinde az da olsa bir umut barındırıyor. Problemlere çözüm getiriyor bir şekilde. Ayrıca kızın yaptığı resimler, sonra papatyalar pek sanatsal bir hava katmıştı filme. Filmi izledikten sonra papatyanın benim için anlamı büsbütün değişti... 

Kısacası etkileyici bir filmdi benim için.

Spoiler

*******

Sonu biraz karışıktı. Sonunda durakta bekleyenlerden ölenler renkliydi. Geri kalanlar siyah beyazdı. Yani Park-yi ölmüştü. Ama nasıl öldü, intihar mı etti, öldürüldü mü? Bana öldürüldü gibi geldi ilk başta yani intihar etti gibi düşünemedim nedense. Bu nokta biraz belirsiz kalmış sanki. Ama kesin olan bir şey var: "Çiçekler bize aşkı da getirebilir, ölümü de." Bu kez çiçekler ölümü getirmişti... Peki sizce sonu nasıldı? Yorumlarda konuşalım. Aa bir de kavuşmalarını çok isterdim, Park-yi ile. Ama işte o zaman da gerçek hayata uygun olmazdı.

*******

Hırçın Sevgilim (My Sassy Girl), 2001 yapımı bir romantik-komedi. Bu filmi o kadar çok sevdim ki, ilk beş filmim arasına kattım. Kyun-woo bir akşam metroda sarhoş bir kızı zor bir durumdan kurtarır. Ona yardım eder. Ancak kız (Ji-hyun Jun) pek agresiftir. Etrafa bağırıp çağırdığı yetmezmiş gibi Kyun-woo'yu da hiç rahat bırakmaz. Hatta kafede içeceğine bile karışır. "Ölmek mi istiyorsun? Kahve iç." der sürekli. Onun da kızın her istediğini yapmasıyla bol bol güldüren durumlar ortaya çıkar. Şaşırtıcı derecede efsane bir çift olurlar... Gianna Jun'un bu filmdeki karakterine bayıldım, Kyun-woo da çok tatlıydı. Ama Ji-hyun Jun'u yer yer kendime benzettiğimden çok sevdim. Kesinlikle izlenmesi gereken bir film... Ve on kuralı hatırlayalım :)

"1: Fazla zarafet beklememelisin. 2: Ona 3 bardaktan fazla içirme.Yoksa birini dövebilir. 3: Kafelerde, kola veya meyve suyu yerine kahve iç. 4: Sana vurursa, acımış gibi yap. Eğer acırsa, acımamış gibi yap. 5: 100. gününüzde ise… Dersteyken ona bir gül ver. Bundan çok hoşlanır. 6: Kesinlikle eskrim ve squash öğren. 7: Ayrıca, bazı zamanlar hapse girmeye hazır ol. 8: Seni öldüreceğini söylerse hafife alma. Daha iyi hissedeceksin. 9: Ayakkabısı vurursa,onunla değiş tokuş yap. 10: Son olarak, yazmayı sever. Onu cesaretlendir."