Kasım Meydan Okuma #4.Gün /Küçük Sevinçler

Gün içinde, her ne kadar yaşamlarımızın zorluğuna rağmen yine de arada bizi mutlu edecek "Küçük Sevinçler" yaşıyoruz, bugün seni mutlu eden küçük sevinçleri yazar mısın ?

Hmmm, aslında bugün evdeyim ve normal rutunimi yaşıyorum. Üstüne bir de canım sıkkın, moralim bozuk olduğu için sürekli telefonla, internetle zaman geçirmeye çalışıyorum. Bu yüzden Kasım ayındaki etkinlikler çok iyi oldu benim için boş boş vakit öldürmek yerine en azından bloğa girip yazı yazıyorum. Zamanlama harika... Neyse asıl konumuza dönelim, bugün beni mutlu eden küçük sevinçler... Bugün bir şey olmadı dediğim gibi kalkıp kahvaltı yaptım, Peri'yle ilgilendim, çay içiyorum ve bloğa yazı yazıyorum. Ben o zaman en iyisi dünküleri yazayım gerçi hoş çok büyük bir değişiklik yok ya neyse, bugün için de çay diyebiliriz o zaman. Dün beni sevindiren gerçi sabahladığım için aslında bugüne giriyor; uzun süredir okuduğum vampirle görüşme'yi nihayet bitirmemdi. Bundan Ekim yazısında bahsedeceğim... Demin çay dedim ya aklıma geldi, dün Leo'cumla (Leo-Gemini'den Merve) keyifli bir test yaptık, arkadaşlık testi girip kendi sorularını seçiyorsun ve cevaplarını tabii sonra arkadaşlarına gönderiyorsun Merve'yi en iyi kim tanıyor? şeklinde göndermişti bana Leo ve ben on beş soruyu bildim yirmi sorudan. Bu da beni sevindirmişti. Sonra Leo da benim testimi çözdü ve altı doğru çıkardı, neyse asıl anlatmak istediğim favori içeceğiniz diye bir soru vardı, çay demiştim onu bilememiş. Onun ki kahveydi tabii ben doğru bilmiştim :D kahve ben de severim ama maalesef çarpıntı yapıyor. Sen çay içmezsin ki çay nedir falan dedi Merve, ben de şaşırdım. Ben aslında çok çay içerim ve çok severim çayı çok güzel de demlerim ayrıca. Ne kadar fazla çok dedim neyse asıl konudan uzaklaşmayayım. Sonra bu testi arkadaşlarıma gönderdim falan onlar da yaptı bana gönderdi böyle keyifli bir şey oldu. Beni mutlu eden küçük sevinçlere onu da sayabiliriz işte. Sonraa bugünün sorusunu okuyunca aklıma geldi 'küçük şeyleri gözden kaçırmak' diye bir yazı yazmıştım bloğumu ilk açtığım zamanlarda, dışarıdaki bir kediyle, güvercinin tatlı oyunlarının beni mutlu ettiğini anlatmıştım. Bugün de televizyonda hayvanların komik hallerini kısa kısa gösteren güldürme amaçlı programlar oluyor ya onlardan birine bakmıştım biraz, bir de onu sayalım. Etti üç... :) Böyle bir güne bu sayı yeter diye düşünüyorum bu arada ruh halim de biraz düzeldi yazıyı yazarken :) Hatta böyle bir bilinçaltı çalışması vardı yeri gelmişken söyleyeyim ben de yapıyordum bir ara, otuz gün boyunca seni mutlu eden üç şeyi yazıyorsun... Böyle işte, şuraya da ruh halimle uyumlu bir müzik bırakayım. Görüşmek üzere... <3