Selamlar, nasılsınız blog dostlarım umarım iyisinizdir? Twd izlemeyenler için başka yazılar da yazacaktım ama geçtiğimiz hafta çok kötü günler geçirdim :/ Yeni bir haftaya giriyoruz, umarım bu hafta daha iyi olur hepimiz için... Sonuç olarak the Walking Dead 10.sezon 2. ve 3.bölüm incelemesiyle sizlerleyim :)
‘Lines we cross’ (geçtiğimiz çizgiler) adlı birinci bölüm 4 milyon izleyiciye ulaşırken, ikinci bölüm 3.47 milyon izleyiciye ulaşarak yine reytinglerde düşüş yaşadık maalesef... Olsun giderek düşen reytinglere inat biz on birinci sezonu aldık önemli olan o, umarım kısa sürede reytingleri toparlar yine de diyelim ve hemen bölümlere geçelim...
‘We are the end of the world’ (biz dünyanın sonuyuz) adlı ikinci bölümün yönetmeninin Greg Nicotero olduğuna inanmakta biraz zorlandım, çünkü bildiğiniz gibi birinci bölümün de yönetmeni oydu ve iki bölüm arasındaki teknikler çok farklı. Zaten başlı başına birinci bölüm bildiğimiz Twd bölümlerinden farklıydı, yorumlarda yangın söndürme sahnelerinde kullanılan efektlerin twd’nin doğallığını bozduğundan söz edilmiş. O efektler benim gözüme çok batmasa da bana da değişik gelmişti. Bir de arada çıkan siyah ekran üzerine yazılarla bölüm bölüm ayırmışlardı. Film izliyormuş gibi bir etki oluşturmuştu bu teknik bende. Birinci bölümün yazarı Angela Kang olduğuna göre farklılık ondandır diye düşündüm sonra da. İkinci ve üçüncü bölümdeyse oh be sonunda alışık olduğumuz twd dedim.
Yönetmen konusundan sıkıldıysanız merak etmeyin hemen spoilerlı incelemeye alıyorum sizi...
***SPOİLER****
İlk olarak, ikinci bölümde Alfa ve betanın hikayesini izledik. Daha sonra bir de bunlara ‘Gama’ katıldı. Sanki kendileri yetmiyormuş gibi nur topu gibi bir de gama’mız oldu hayırlı uğurlu olsun :D
Gama demişken Gama’yı canlandıran oyuncuyu tanıdınız mı? Tanımak mümkün mü diye sorsam daha doğru olurdu sanırım...
Alfa ve Beta’nın hikayesinden devam edelim. Flashback ile 7 yıl öncesine gittik.
Alfa’nın Beta ile tanışması güzeldi.
Beta aylaklar için savaşırlarken bir kamptan kovulduğunu söyledi yüzündeki maskesiyle. Bu sırada şimdiki zamanda, geçen sezon Alfa’nın zorla bebeğini bıraktırdığı kadına odaklandık. O travmayı atlatamamıştı ve sürekli sürüyü tehlikeye atıyordu. Bu kadına ne olduğunu göstermeleri ayrı bir hoşuma gitti çünkü o zaman da merak etmiştim. Bu şekilde ara ara flashbackler ile yedi yıl öncesine gittik. Bu tekniği de ben çok seviyorum bu arada, özellikle sonunda çok sevdim: Şimdiki zamanda Alfa’nın Lydia’yı düşünürken ve o zamanlar küçük kızını ararken Beta ile karşılaşması. Geçmişte Beta’nın odasındaki fotoğraflardan birinde Alfa, yüzleri olmayan sarılmış iki kişi gördü. Bunlardan biri Beta’ydı tabii. Diğeri Lydia’nın açtığı kapıdan zombi olarak çıkınca Alfa onu öldürdü ve Beta’nın hareketlerinden onun çok yakını olduğunu anladık.
Şimdiki zamanda ise Alfa, Beta’ya kızını öldüremediğini itiraf ediyordu. Ve o zamanlar Beta’nın geçirdiği gibi bir kriz geçirdi. İşte bu sahneyi çok sevdim, sonra da zaten birinci bölümün bittiği, Carol ile karşılaştığı yerde bitti...
Üçüncü bölümde, bizimkilere geldik... Başta Michonne odaya girince arkasında gözüken Judith ile ikisinin resim detayına bayıldım. Carol kafayı yedi bu bölüm ama eğlenceliydi. Rüyasında Daryl’ı ona para verirken gördü ya :D
Öncelikle bir bölüm önce domates toplarken arkasında kazıklı adam bekleyen Negan’ı bu bölüm elini kolunu sallayarak Aaron’la tek başına Güney sınırına gönderdi Gabriel, şok oldum. Güvenlikçi Michonne böyle bir şeye nasıl müsade eder anlamış değilim. -Gabriel Michonne’dan habersiz böyle bir şeye kalkışmaz diye varsayıyorum- Negan’ı bol bol gördüğümüz için mutluyum orası ayrı ama yerde bulduğu sopayı Lucille gibi omzuna atınca bir tuhaf oldum.
Aaron’a dikkatli ol derken aslında arkasında yaklaşmakta olan aylaklardan bahsettiği bölüm güzeldi ama.
Açıkta kalan bir başka şey ise dalgalar halinde gelen aylakların gerçekten nereden geldiği... Lydia ve Gama fısıldayanlardan gelmediğini söylüyor, bu bana da doğru gibi geldi peki ama nereden geliyor?
Sadece Carol’ın gördüğü fısıldayanlar... Onları gerçekten gördü mü merak ediyordum özellikle kapan sahnesindeki fısıldayan hayal gibi gelmişti bana. Michonne bana inanmadı sen inanıyor musun dediğinde Daryl inandığını söyledi ama ben ilginç bir şekilde bu sefer Michonne gibi yaklaşmıştım olaya.
Sonundaysa gece ölü aylakların ve kan izlerinin olduğu bir yerden yerde kanlar içinde yatan bir fısıldayana geçtik. Vurulmuştu. Birden gözlerini açtı (aylak olarak?- ki onu gördüğümüzde sabah olmuştu bence kesinlikle öldü) Carol tepe taklak halinden kurtulmaya çalışırken vurmuştu onu. Yani yine Daryl'ım haklı çıktı <3 o fısıldayanlar hayal değilmiş, zaten hayal sahnelerinde sonradan Carol kendi de anlamıştı hayal olduğunu oradan çıkarmam gerekirdi ya neyse. Sınırları geçtiği için yalnızca toprak isteyen Alfa bu sefer onlardan biri öldürüldüğü için delirecek ve resmen savaş başlayacak gelecek bölümlerde...
Bu arada şu yazımda savaşı neden bizimkilerin başlatmadığından yakınmıştım. Bölüm başındaki otobancılar gibiyim aynı :D Michonne bana da kızarmış :) Daryl on binlerce aylak sürülerinin olduğunu söyledi. Evet, Alfa'nın Carol ile ilk karşılaştığı yerde eskiden kocaman bir aylak sürüsü vardı hatırlarsanız. Peki ama bu sürü şu an nerede? Fısıldayanların elindeyse Michonne'un dediği gibi, onları nerede tutuyorlar acayip merak ediyorum. Bir de ben geçen bölüm incelemesinde uydunun havada patlama olayını tamamen yanlış anlamışım 🙈 Kendimi savaşa o kadar odaklamışım ki, fısıldayanların yaptığını düşündüm hangi akla hizmetse fısıldayanların bu teknolojiye nasıl sahip olabileceklerini tamamen es geçmişim. Savaş'ın Carol-Alfa üzerinden bu kadar ince detaylar üzerine kurgulanması...Muazzam, işte bizim twd'miz! ❤
Kısacası bu bölümü de çok sevdim ama ilk üç bölüm içinde en sevdiğim ikinci bölüm oldu. Siz ne düşündünüz bölümlerle ilgili ? Yorumları bekliyorum. Kendinize iyi bakın :)
Güncelleme
Dördüncü bölümü izledim ve hemen bir iki şey karalamak istedim burada :D İncelemede aylakların fısıldayanlardan gelmediğine inandığımı yazmışım, bu bölümü izleyince ister istemez aylakları fısıldayanların yönettiğinden şüphelenmeye başladım. Çünkü Michonne'un da dediği gibi bir değil iki değil canım üstelik Alexandria, Hilltop, Oceanside yani bu kadar mı tesadüf olur ? Ki on binlerce aylağın olduğu bir sürüleri var, bu çok mantıklı. Ama Daryl, Carol ile konuşurken Carol Alexandria saldırı altında deyince, bundan emin değiliz gibi bir şey söyledi. Daryl ne diyorsa doğrudur ya o açıdan bakmaya başladım artık olaya :D Michonne da diyor ya senin doğru kararı vereceğine inanıyorum benim yerime oy kullan diye, bir şey deyim mi Michonne'dan bile daha doğru kullanır Daryl'ım oyunu :) <3 ki öyle de yaptı zaten, Negan'ın öldürülmesine karşı çıkarak. -Michonne da tabii ki böyle bir oy kullanırdı o kısım yanlış anlaşılmasın- da bir de kendimi otobancılara benzetmişim, nefret ettim bu bölüm onlardan. Lydia'ya da üzüldüm. 'fısıldayanları susturma' yazılarına gelince kimin yazdığı belirsiz ama otobancılardan olma ihtimali çok yüksek. Ayrıca Negan nereye gitti ve Negan'a kim yardım etti? Bu anlamda bu bölüm daha çok gizem kattı diyebilirim ama ilerleyen bölümlerde tüm sorularımıza cevap bulacağımıza inanıyorum. Ezekiel'in Michhone'u öpüp afedersin demesi 😂 iyi taktikmiş kral. Bu sahneden sezon tanıtımında nefret etmiştim biliyorsunuz zaten neyse ki karşılıklı bir şey değilmiş. Bir de bu bölüm otobancılardan Marco'yu kaybettik ve dokuz kişi de yaralandı. Bu çok önemliydi ve gelecek bölümlerde -belki de beşinci bölümde- önemli birinin öleceğinin bir sinyaliydi bence. Bu anlamda güzel ve beklentiyi yükselten bir bölümdü. Judith ile Michonne diyaloğuna bayıldım, zaten Judith'in tüm diyalogları harika oluyor. Bölümlerde onu görmeyi iple çekiyorum diyebilirim. "Belki de fısıldayanlar önce bizi yorup sonra savaşmak istiyordur böylelikle avantaj onlarda olsun diye" ❤ (buna kalp koymazsam olmazdı :D) Negan-Lydia-Daryl, Daryl-Lydia ve Daryl-Negan sahnelerini de çok sevdim. Şimdilik bu kadar, dördüncü bölüm hakkında yorumlarınızı da bekliyorum. Görüşmek üzere :)
2.bölümün yazısını okudum. izlediğim için. 3.bölümünkini okumadım. onu da sonra okurum inşallah. bölümü ben daha bugün izleyeceğim. fx ten takip ediyorum da. çok iyi yapıyorsun bölümleri incelemekle :)
YanıtlaSildaha fazlasını beklerim. genel twd yazıların yorumların varsa onların linkini de ekle. yoksa da yaz derim. ben çünkü bu sezon bitince diziyi genel olarak yorumlamayı planlıyorum :)
Yorumun için çok teşekkür ederim öncelikle canım çok sevindim beğenmene :) Twd hakkında şu an genel bir yorumum burada yok ama 2018 Mart’ta şöyle bir yorum yapmışım diğer bloğumda okumak istersen linki bırakıyorum: https://leogemin.blogspot.com/2018/03/the-walking-dead-uzerine.html?m=1 ben dayanamayıp iki bölümü üst üste izledim :D umarım seversin sen de bölümler hakkında tartışmak isterim ;) 2.bölümü sen nasıl buldun? Süper o zaman senin yazılarını da sabırsızlıkla bekleyeceğim <3
SilEmeğinize sağlık, aylar önce olduğu gibi sizi blogumda görmekten mutlulu duyacağım.
YanıtlaSilhep geliyorum aslında ama yorum yazamamış olabilirim
SilGeçtiğimiz sezon TWD izlemeyi bıraktığımı itiraf ediyorum.
YanıtlaSilSanırım bu kadar uzatılması iyi bir fikir değilmiş
Bırakanlar çoğunlukta evet, ama ben seviyorum bitmesini hiç istemiyorum :)
Silben de izlemeyi bırakmıştım :) ama izleyeceğim tekrardan
YanıtlaSilhadi ya, bence de devam etmelisin :) teşekkürler <3
SilMerhabaa mim için yorum yapmıştın ya yazmak isterim diye onu nasıl yapacağımızı düşündüm de ben haber vermeye geldim :) az önce deep arkadaşımız mimi cevaplamış ve başka bir arkadaşımıza göndermiş o arkadaş cevaplayınca sıra sana geçsin diye düşündüm eğer istersen tabi :) okumaya da ayrıca geleceğim blogunu bu diziyi çok severim :)
YanıtlaSilMerhaba, hoş geldin :) çok isterim tamamdır anlaştık o zaman <3 diziyi sevmene sevindim, gel tabii her zaman beklerim :)
Silheey sessiz gemide gördüm ay tabiii katıl sen de öyküyee aklımdaydı zateeen bir gotikçi olarak oh iyi yazarsın kii. şimdi ben kuyruksuz kedi arkadaşı mimledim. sen de sırada olursun tamam mıı. hatta kuyruksuz kediye git söle seni mimlesiiin holeeey :)
YanıtlaSilSağ ol deep hemen kuyruksuz kedi’ye ışınlanıyorum :D
Silyazcam deyince söle banaaa, kuyruksuz kediye ben de sölerim ama sen de söyleeee :) kuyruksuz kedi daha görmemiş olabilir mimlendiğini şu anda. o da bilimkurgu öyküleri yazıyoreee :)
YanıtlaSilYaa o zaman çok güzel olacak öykümüz desene <3
SilEbrar yorumları geç gördüm konuşmuşsunuz manxcat ile de sevindim sıra sana gelince neler yazacaksın merakla bekliyorum :)
YanıtlaSilayy ben de Manxcat'in yanıtını görünce sevindim baya :D çok teşekkür ederim :)<3
Silay ne teşekkürüü bu kadar sevdiğin için oyunu ben çok sevindim asıl :D <3 <3
Sil^.^ <3
SilDiziye yorum yapacak olursam 10 sezon olmuş ben baya bir süredir takip edemedim baştan izlemeyi düşünüyorum :D
YanıtlaSilhadi ya, olsun baştan daha keyifli olur belki de :D umarım on birinci sezona yetişirsin :)
Silsekizinci sezonu bitirmiştim sanırım sonrasında bıraktım. garip şekilde negancı olduğum için zirvede mi bıraktım acaba :)
YanıtlaSilYaaa Negan’cımısın cidden :D ben de seviyorum tabii karakteri ama benim en sevdiğim karakter Glenn’di o yüzden bir mesafeliyim. Yani dokuzuncu sezon Negan’cıları pek memnun eder diyemem. Benim en sevdiğim sezonlardan biri ama :) Sabredip izlersen 10.sezonda Negan’ı daha çok göreceğiz haberin olsun :D kısacası devam et bence bu arada yorumun için çok teşekkür ederim :)
Sil