5 Aralık 2019 Perşembe

Kasım Yazısı ve Binbir Hayalet


Merhabalar nasılsınız :)  bir Kasım ayını geride bıraktık hem Kasım'ı değerlendirme yazısı olsun hem de neler yaptık konuşalım istedim bugün. 

Kasım her şeyden önce bloğa en çok yazı girdiğim ay oldu, siz blogger dostların düzenlediği birbirinden güzel etkinlikler sayesinde tabii :) Kasım Meydan okuması, çocukluğuma mektup, romantik filmler maratonu benim de katıldığım harika etkinliklerdi... Tabii unutmadan söyleyeyim romantik filmler maratonu Aralık ayında da devam ediyor  :)

Nihayet diplomamı aldım, evet mezun olduğumu biliyordum ama onu elime almak üzerinde ismimin yazdığını görmek çok farklı bir histi, bir sürü düşünce aynı anda aklımdan geçti o an aynı anda içimden bir şeylerin kopup gittiğini hissettim rahatlama mı bunun adı başka bir şey mi bilemiyorum...

Ve bakalım Kasım ayında neler yapmışım;


Bu listeden killing eve dizi yorumum için buraya tıklayın. 
Bu ay çok film izleyemedim nedense izlediklerim arasından -zaten üç film izlemişim sadece :/-  en sevdiğim jeux d'enfants oldu, onun yorumu için buraya tıklayın. Sweet november için de buraya tıklayın...


Bu filmi de şehirler arası yolculuk yaparken otobüste izledim.  Aslında buried (toprak altında) diye bir film açmıştım bir tabutta geçiyor. Kendi kendime Ebrar sen zaten kapalı küçük bir alandasın bunu eve geçince izlersin rahat rahat deyip kapattım :D Sonuçta bir ayda ikinci Guillaume Canet'li filmimiz oldu. Dram, gerilim, romantik (!) -pek fazla romantizm yoktu bence aslında bu filmin türü direk 'suç' sadece- türündeki 2009 Fransa İngiltere ortak yapımı 'casuslar' filminin yönetmeni ise Nicolas Saada. Konusunu direk sinemalar.com'dan paylaşıyorum çünkü Jeux d'enfants'tan Guillaume Canet'i görünce direk açmıştım ama biraz hayal kırıklığına uğradım açıkçası yani oyunculuk açısından değil de film açısından. Şehirler arası yolculukta da bu filmi tavsiye etmem çünkü sıkıldım izlerken, bu film akşam eve yorgun argın gelip uzanıp bir göz gezdirmelik ya da çıtır çerezlik diyebilirim. Neyse bu film hakkında bu kadar yazmakta saçma geldi şu an. Gelelim konusuna:

Vincent (Guillaume Canet) zekasını ve eğitimini kullanacağı kalburüstü bir iş yerine havaalanında bagaj görevlisi olarak çalışmaktadır. Meslektaşı Gérard (Bruno Blairet) ile birlikte gizlice çantaları açar ve içindekileri yürütür. Günün birinde açtıkları bir çantanın patlaması sonucunda Gérard ölür. Bu çanta Suriyeli bir diplomata aittir. Fransız gizli servisi Vincent'a iki seçenek sunar. Ya hırsızlıktan hapse girecek ya da söz konusu olayı aydınlatmak için onlara yardım edecektir...


Vee gelelim bu ayın kitabına:

Karanlık Şato’da bu ay Alexandre Dumas’tan Binbir Hayalet’i okuduk. Bu Alexandre Dumas’ı keşfettiğim eser oldu aynı zamanda. Olaylar farklı farklı ve anlatıcılar değişmesine rağmen oldukça sürükleyici ve bütünlüğünü koruyan bir öykü derlemesi binbir hayalet. Kurgusunu tarihle de harmanlayan yazarla hemen hemen her yerde empati kurabildim diyebilirim. Anlatıcılardan birinin kendisi olması ve diğer anlatıcıların da misafirliğe gittiği yerdeki konuklar olması çok ilginçti ilk defa böyle bir kitap okudum sanırım. Konukların ‘Size bizzat gördüğüm, yaşadığım bir olayı anlatıyorum’ demesiyle hikaye o kadar inandırıcı oluyor ki hayaletlere gerçekten inanmaya başlayabilirsiniz. Üstelik kitapta adı geçen çoğu kişinin gerçekte yaşamış kişiler olması etkileyiciliği iki kat arttırıyor. Bitirdikten sonra bir müddet etkisinden çıkamadığım bu harika eseri okumanızı kesinlikle tavsiye ederim
“Binbir hayaleti okurken saat geceyarısını vurursa, diyebilirim ki içimizde en yürekli olanlar dahi saatin sesiyle ürperebilir”


Ve Aralık geldi... Aralık'ta Gaston Leroux'tan operadaki hayalet okuyacağız, bizimle birlikte okumak isterseniz bekleriz ;) ayrıca sizin Kasım ayınız nasıl geçti neler yaptınız yorumları bekliyorum:) umarım hepimiz için Aralık çok daha güzel geçsin, bol izlemeli bol okumalı bir ay olsun, aa bir de unutmadan kar yağsın :D mutlulukla ilerleyelim <3 

Billie Eilish- Bury a friend

9 yorum:

  1. Diplomanız hayırlı olsun hayatta bir basamak daha atladınız herşey gönlünüzce olsun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim bu güzel yorum ve güzel dilekleriniz için, sizin de her şey gönlünüzce olsun umarım :)

      Sil
  2. Merhaba.Siteniz oldukça hoş ve takip ettiklerim arasında.Zaman ayırıp yeni açtığım bloguma göz atıp takip ederseniz memnun olurum.Sağlıcakla Kalın.

    https://hepfragmanizle.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  3. diplomaaaa oleeey oleeeey sanaa :) canet çok severim yaa bunu izlemedimdi not aldım. bi dolu dumas okudum ama bunu değil hihi :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canet’ın en sönük filmi herhalde, bilmiyorum ben çok sevemedim yine de soğutmayım sen seversin belkii ama beklentisiz izlee ;) Dumas ilk defa okudum, güzeldi Monte Kristo Kontu’nu da okumak istiyorum... Çok teşekkür ederim güzel yorumun için harikasın deep :))

      Sil
  4. diplomaa oleey sevindim senin içiin :) ben de diplomamı bekliyorum dört gözle ama çok komik bir şey oldu mezun olmak istediğime dair dilekçe vermem gerekiyormuş meğerse bunu bilmiyordum takip de edemedim hastane işlerim vardı ve o yüzden hala mezun işlemlerim başlamadı yaa :) filmler güzel görünüyor bu arada ben de izlerim :) vee kar yağsıın diye ben de sabırsızlanıyorum ama bir sorun var antalyaya kar yağmıyor :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ahaha aynı şey benim de başıma geldi biliyor musun, dilekçe vereceğimi bilmiyordum yani :D Ayy o dilekçe de okulun son kurşunu oldu resmen bana hocaları bulmak tek tek imza için git gel sürekli üstüne bir de kartım kayıptı benim gazeteye falan ilan verdim baya küçük bir macera yaşadım kısacası :) umarım sen kolayca halledersin ve sana da hayırlı olsun şimdiden ben de sevindim :) bu arada hastane işleri için geçmiş olsun :/ Antalya’ya yağmur bile zor yağıyor değil mi çok sıcak bir hafta kuzenlerimde kalmıştık zor dayanmıştım klimayla falan :D inşallah biraz serinler deyim o zaman ;)

      Sil