15 Haziran 2020 Pazartesi

The King: Eternal Monarch

"Senin dünyan hala düzmüş."

Yapım: 2020-Güney Kore, Tür: Bilim Kurgu, Fantastik, Romantik, Oyuncular: Lee Min-ho, Kim Go-eun, Woo Do-hwan

Bugün beyin yakan bir dizi ile geldim. :) Paralel evren ve zamanda yolculuk... Bu ikisini daha önce hiç bir arada görmemiştim. Haliyle acayip beyin yakan bir şey oluyor. Sürekli kafa patlatmanız gerekiyor. Bir de yapmanız gereken bir şey daha var: Sabırla izlemek. Çünkü dizi adeta ortalarında açılıyor. Başlarda sıkılıp bırakmak gibi bir hataya düşmemek lazım yani. Çünkü ben de başlarda baya sıkılmıştım hatta dizinin sırf Lee Min-ho oynadığı için abartıldığını düşünmüştüm. Ama sonra ne kadar ince kurgulandığını görünce hem çok şaşırdım hem de çok sevdiğim bir dizi oldu King Eternal...


1994 Kore Krallığında Saray'da yaşanan bir saldırı görürüz. Kral ölür, büyük bir güce sahip olan flütün (Manpasikjeok) yarısını hain Lee Lim alır yarısı da veliaht prens Lee Gon'da kalır. Ancak kimse Manpasikjeok'un gücünü tam olarak bilmemektedir. Daha sonra ikisi de bu flüt sayesinde bambu ormanından paralel bir evrene (Kore Cumhuriyeti) geçildiğini fark ederler. Artık hem Kore Krallığı'nda hem Kore Cumhuriyeti'nde olaylar karışacaktır, hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır...

"Ben Kore Krallığının Kralıyım ve söylenmemesi gereken ismim Lee Gon."

Dizimizin konusu kısaca bu şekilde. Ama bir tarih dizisi olarak görmeyin. Olayların çoğu günümüzde geçiyor zaten... Bir de önemli bir ayrıntıyı unuttum: Dizinin nasıl keyifli olduğunu anlatmayı. Beyninizden dumanlar çıktığı anda dizi sizi birden güldürmeyi başarıyor ilginç bir şekilde. Yani izlemesi çok keyifliydi benim için, hatta sıkıldığımı söylediğim yerlerde bile çok komik şeyler oluyordu. 


Özellikle Jo Young ve Eun Sup'un sahnelerinde aşırı güldüm. Küçük çocukken ne tatlı bir şeydi Jo Young yaa sonra 'kırılmaz kılıç' oldu :) Bu arada yeri gelmişken söyleyeyim; aynı yüze sahip kişilerden (zaten aynı oyuncular ama) tek benzetemediğim bu ikili oldu. Tarz insanı bu kadar mı değiştirir? 

"Benim Dünyama gel."

Tatliş çiftimizi de göstereyim. Kral Lee Gon ile dedektif Jung Tae-Eul... Gerçek anlamıyla 'ayrı dünyaların insanları'. Paralel evren imkansızlığı söz konusu yani. Ama çok yakışmamışlar mı? :)


Çok beyin yakan ve çok sevdiğim bir dizi olduğu için spoilerlı incelemek istedim. Daha kolay anlaşılması için de bir karakter ağacı çıkardım. İsimler de pek tanıdık değil ya bize, karıştırmamız normal diye düşündüm. :D O yüzden henüz izlemediyseniz bu da yardımcı olabilir size ;) ve karakter ağacımdan sonrası  *SPOİLER içerecek.* 

(üzerine tıklayarak büyütebilirsiniz.)

Lee Lim Grup:
Lee Seung-heon
Luna
Koo Seo-ryung
Park Suk-Jin / Min Seon-Yeong
Kang Shin Jae'nin babası
Song Jeong-Hye

Aynı yüze sahip kişiler:
Krallık / Cumhuriyet

Lee Gon / Lee Ji Hun
Luna / Jung Tae Eul
Lee Lim / Lee Seong Jae
Koo Seo-ryung / Koo Eun-A
Jo Young / Jo Eun Sup
Kang Hyeon Min / Kang Shin-Jae
Min Seon-Yeong / Min Hwa Yeon
Myung Seung-A / Myung Na-Ri
Jang Mi Reuk / Jang Michael

Dikkat ettiniz mi? İki dünyadaki kişilerin ilk isimleri hep aynı. Luna da zaten takma isim olduğu için farklı. Luna kedinin ismiydi. :D Yani gerçek adının ilki Jung olması lazım.  
*
Eğer bu kişilerden biri ölürse ve diğeri de onun dünyasına geçerse yağmur yağdığında vücudunun herhangi bir yerinde yanık izine benzer yaralar oluşuyor. Bu yüzden Jung Tae Eul'ün ve Jo Young'un oluşmadı. Çünkü Luna ve Eun Sup yaşıyor. Diğerlerinde de aynı şey geçerli. 
*
Lee Lim'in yaptığı şey de buydu. Krallık'taki insanları Cumhuriyet'e geçirip oradaki benzerlerini öldürtüyordu. Ölen kişileri de bakım merkezinde saklıyordu. O bakım merkezi geçmişte Kang Shin-Jae'nin babasınındı. Kang Shin Jae komadayken Lee Lim gelip oğlunu getireceğini söyleyince bakım merkezini ona verdi babası, daha sonra da iflas etti. İşte Lee Lim bu şekilde insanların zaaflarını kullandı. Krallıkta annesinin terk etmiş olduğu Kang Hyeon Min'i bulup daha küçükken Cumhuriyet'e getirerek. Yani dedektif Kang Shin Jae aslında Kang Hyeon Min'di. Bu yüzden Krallığa dair anıları vardı ama bunları tam olarak çözemiyordu. Krallık'ta gördüğü bir sembolü çizmişti ama Cumhuriyet'te araştırınca bu bir anlam ifade etmiyordu.


İki dünya arasındaki yer zaman, mekan ve genel çekim kanunlarından bağımsızdı. Bu yüzden Tae Eul'un ektiği tohumlar filizlenmiyordu. Ayrıca burada dört ay, dünyada 25 yıla tekamül ediyordu. O yüzden Lee Lim yaşlanmadı. Yani orada nasıl yaşadıysa dört ay geçirebilmiş. :D
*
Tabii bu durumlar Manpasikjeok'un yarısı için geçerliydi. Lee Lim ve Lee Gon'un aynı anda geçitten geçtiği zaman flüt bütünleşti ve bütün gücünü gösterdi. Manpasikjeok'un yarısı paralel evrene geçiş yaptırırken tam hali zamanda yolculuğu da yaptırıyordu. İkisi de aynı zamanı düşündükleri için olay gecesine gittiler. Kendi kendilerini uyarmak /kurtarmak için. Burada geçmişteki Lee Lim bizim Lee Lim'i öldürdü. Yani buradan sonra yolumuza geçmişten gelen Lee Lim ile devam ettik. Bir insan yedisinde neyse yetmişinde de odur misali hiçbir farklılık olmadı. :D
*
Nasıl ki şimdiki zamanda -yarıya bölünmüş halde de olsa- manpasikjeok var. Geçmiş zamanda da var ve manpasikjeok'un tek bir tane olması lazım. Bu yüzden ikisi kesiştiğinde yarım olanlar yok oluyordu. Yalnız şöyle: Başarısız olan kişinin manpasikjeok'u yok oluyor. Örneğin bizim Lee Lim geçmişteki Lee Lim tarafından öldürülürken, elindeki yarım yok olmuştu. O yüzden de son bölümde geçitteki Jung Tae Eul ve Lee Lim kimin başarısız olup olmadığını buradan anladılar. Ayrıca flüt yarım iken geçit kapısı yeşildi. Tam iken kırmızı. Yani kapı bir kere kırmızı olduğunda hem zamanda yolculuğa izin veriyor hem paralel evrene. O yüzden daha sonra flütün tam olmasına gerek yoktu. Yani bir yarısı Kang Shin Jae ve diğer yarısı Lee Gon'da idi. Kang Shin Jae daha sonra Lee Lim'i polis merkezine götürdü. Orada Jang Tae Eul ile sorguya çektiler. Ve bu dizinin ilk bölüm, ilk sahnesiydi. Bu yüzden bu sahneye bayıldım. Bu sahnenin sonunda olacağını zaten tahmin etmiştim ama böyle güzel olacağını asla tahmin etmemiştim. 
*
Ama en sevdiğim sahne o değil, en sevdiğim sahne Lee Gon ve Lee Lim'in aynı anda, zamanda yolculuk yapılabileceğini keşfettikleri yerdi. 13.üncü bölümün sonuydu sanırım. Lee Gon oteldekinin Luna olduğunu fark etti, kimliğini aldı ve aynada kendini gördü. Ta taam! Küçükken kendisini kurtaran aslında kendisiymiş. Tabii burada işler biraz karışıyor, zaman içinde zaman ya da dünya içinde dünya da diyebiliriz bu duruma... Ama bu sahne dizinin dönüm noktasıydı bence, hiç tahmin etmemiştim bunu. O kadar şaşırdım ki. Bunun için en çok bu sahneyi sevdim. 12 bölüm sabırla bekledikten sonra; nihayet 13, 14, 15 ve 16. efsane bölümleri almaya hak kazanmıştık sanki.
*
Dizinin sonu hakkında ise şöyle tahmin yürütmüştüm: Jo Young ölecek, Lee Lim ölecek. Ama Lee Gon ve Tae Eul kavuşamayacaklar, söyledikleri gibi Tae Eul hatırlamayacak ve Lee Gon evrenin tüm kapılarını açamayacaktı. Yani içimde mutsuz son olacağına dair bir his vardı. Ama nasıl bir finaldi öyle. Yine yine ve yine şaşırdım. Genelde Kore dizilerinde mutlu olmasını istediğim yan karakterler mutsuz olur ya da ölür. Bunda o da yok. Nasıl yapmışlar dedim, bayıldım tek kelime ile. 


Size 'bizi bu kadar şaşırtmayı nasıl başardınız?' diye sorasım var. Bir de iyi ki Lee Min Ho fanı değilmişim, beklentimi düşük tuttum. O da çok sarstı beni. Demek ki bunu yazan kişi çok zekiymiş. Onu anmadan geçmek olmaz. Goblin'in yazarıymış galiba. Şimdi hemen bakıyorum ismine, Kim Eun-sook imiş. Aklımızda bulunsun, sırada Goblin var zaten :) 
*
Ah ah diğer paralel evrenlerdeki Jung Tae Eul'den, zamanın durmasından, Lee Lim'in kapısından ve daha bir sürü şeyden hiç bahsedemedim. Ama bir kere başlayınca kaptırıp gidiyorum, en iyisi burada durayım. Zaten daha uzun süre bu dizinin etkisinden çıkamayacağım galiba. :)

"Ortadan kaybolmuşum gibi gözüken bir an gelecek. Bu olduğunda çok fazla endişelenmeni istemiyorum. Bu sadece zamanın donmuş anlarında yürüdüğüm anlamına geliyor..."

**********************************

25 yorum:

  1. ooooooooo süfeeeer gelcem yineeee :)

    YanıtlaSil
  2. Spoilerli kısma kadar okudum, sonrasını diziyi izledikten sonra okuyacağım :D başrollerin ikisini de çok seviyorum ama ilk bölümü izleyip bırakmıştım çünkü webten dizi izlemek bana zor geliyor artık, netflixin rahatlığına çok alıştım. Neyse ki bugün uygulamadan sevindirici bir bildirim aldım, dizi netflix turkiye de perşembe günü yayınlanacakmış. Mutlaka izleyeceğim :')

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa anladım Netflix, evet alışınca zor olmuştur sonra netten izlemek. Ordan izlemiyorum ben ama daha yayınlanmamasına şaşırdım doğrusu. Tüm bölümler aynı anda yüklensin diye mi acaba :D Başlarda sıkılırsan bırakma dediğim gibi sabırla izlemek gerekiyor ama çok güzel :) Umarım sen de beğenirsin <3 Keyifli seyirler canım :)

      Sil
  3. Ayy evet çoğu blogger yazdı, senin de yazını dört gözle bekliyorum :) yaa çok sevdik bu diziyi deep’in de en sevdiği Kore dizisi olmuş. Umarım sen de seversin <3 Senaristi çok zeki gerçekten :) Tamamdır her zaman beklerim ^.^

    YanıtlaSil
  4. ah evet en sevdiğim kore dizisi oldu ve en sevdiğim çift tabi, ikisi de birbirinden iyiydi güzeldi, kırılmaz kılıç da, başbakan da :) son bölümde iyi incelemişsin, isim benzerlikleri dikkatimi çekmemiş, komik ve romantik diziydi, son bölümdeki haftasonu gezileri çok iyiydi, bu filmi yazan da önemli evet, yazdığı diğer dizileri de kontrol edince yanii, bir de sayiden de bir dolu paralel evren, zaman gezisi, geçitli dizi izlesek de bu dizinin senaristi aşmış valla, hepimizi şaşırttı :) en sevdiğim dizi kill me heal me idi şimdiye dek :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet başbakan da çok iyiydi. Sekreteri rolündeki Kang Ki Doong var ya onu çok seviyorum ben de romance bonus book’tan :) Kill me heal me izlemedim, duymuştum ama çok merak ettim şimdi. Hımm king eternal daha güzel diyorsun, bir bakayım yine de. Liste uzuyor :D Evett bu kadın aşmış paralel evreni yaşamış sanki :) çok özleyeceğim bu diziyi yaa :/

      Sil
    2. ayy kill me hill me efsane olduuu izleeee bol rekorlu bol ödüllü dizi :) en sevdiğim oydu ama işte bu dizideki çift yaktı geçti :)

      Sil
    3. Çoklu kişilik bozukluğunu işlemiş bir de çok severim iyice merak ettim. İlk ona başlamayı düşünüyorum artık :)

      Sil
    4. Heyyo heyyoo kiki <3

      Sil
  5. "Ben Kore Krallığının Kralıyım ve söylenmemesi gereken ismim Lee Gon." burada şey demesi peki "Herkesin neden ismimi söylemediğini şimdi anladım. İsmimi sadece sen söyle diye koymuşlar" offf eridiim resmen eridiiimmmm. Vallahi bir başlasam yorumda yazacağım çok şey var da şimdi gözü kayan olur spoiler vermeyelim :) Dizi gerçekten on numara beş yıldız finalle veda ettii :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayy evet evet o sahneye ben de bittim :) Çok romantikti çiftimiz :D Lee Min-ho da hayran kalınmayacak gibi değildi ve final kesinlikle bu kadarını beklemiyordum. :) Çok özleyeceğim

      Sil
    2. Ben şimdi kamera arkalarını izliyorum :D Veda etmek öyle kolay olmadı benim için :D

      Sil
    3. Aa kamera arkalarını severim ben de bir bakayım. :) Ben de yutupta full albümünü dinliyorum sürekli :D :D

      Sil
    4. bak bak kamera arkaları bile 20 dakika :D :D

      Sil
    5. Evett izlemeye başladım, kamera arkaları bile güzel eğlenceliymiş yaa nasıl bir dizi bu :D

      Sil
    6. bizi büyüledi gerçekten her şeyiyle :D

      Sil
  6. aaa o şimşek olayını çözememiştim izlerken demek o yüzdenmiiiiş :D ilk isimler aslında korede soy ad değil mi yanlış mı biliyorum hepsinin soy ismi paralelde aynı o zamaan :) en çok kırılmaz kılıç oyunculuğuna hayran kaldım sanırım iki farklı kişiliği ne de güzel canlandırmış dediğin gibi :) kore dizisi izlemeyen ama leeminho seven bir arkadaşıma da söyledim o da izledi bunu :D lee lim'in kendine bunu yapmasına şok oldum izlerken ama şimdi gülesim geldi adam deli ya :D sonunu kötü olacak diye tahmin ediyordum ben de şaşırdım valla :) en başta kurtarmaya geleni tahmin eder gibi oldum ama dizinin akışı çok güçlüydü o yüzden tahmin etmemi zorlaştırdı hep :) goblin de izlemelisiiin ah ya şiir gibi dizi o :) onun son bölümünü uzun süre bekletmiştim izleyemedim heyecandan ve bitmesin diyee :D

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aa evet goblin heyecandan izlememişsin, deep söylemişti :D çok merak ediyorum onu da. Kill me heal me’yi daha çok merak ettim. Önce onu izleyeyim sonra ona başlayacağım ^.^ İlk isimlerin soy isimleri olduğunu bilmiyordum ben. :D Evet o zaman soy isimleri aynıymış daha mantıklı oldu şimdi, thanks :) Ayy evet deli Lee Lim :D Pek Lee min ho hayranı değildim ben aslında ama bu dizide hayran olunmayacak gibi değildi yaa tam bir kral gerçekten :) <3

      Sil
  7. Çok güzel anlatmışsın ama 3. bölümden sonra ben yarım bıraktım .
    Sarmadı bana göre büyük umutlarım olduğu için olabilir.
    Paralel evrenli bir dizi izlemek istersen Dark'ı tavsiye ederim o baya beyin yakan cinsten 3. sezonu çıkacak yakında (son sezon )
    Yine buralardayım yazılarının devamını merakla bekliyor olacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herkes büyük umutlarla başlamış genelde, tam tersi benim de hiç ümidim yoktu. Krallık falan pek bana göre değil dedim. LMH da nötrdüm. Beklentisiz olmamın da etkisi olabilir yani diziyi sevmem de. Ama bence bir şans daha vermelisin, çünkü başlarda ben de çok sıkılmıştım. :D Dark merak ediyorum epeydir, bakalım ne zaman izleyeceğim :D

      Sil
  8. Diziye karşı önyargım vardı ama yazını okuyunca merak ettim. Pandemi zamanında araya sıkıştırabilirim sanırımm :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bence de bir şans vermelisin :) keyifli seyirler ^^

      Sil
  9. Hala hala izlemedim goblin’i, neyi beklediğimi de bilmiyorum ama ilk fırsatta izleyeceğimi düşünüyorum, umarım :D

    YanıtlaSil