Uuuu biraz ürkütücü bir başlık oldu sanırım ama aslında biraz kendimden bahsedeceğim :)
Okulun bitmesiyle neredeyse aynı zamana denk gelen güzel bir gelişme oldu. Büyülü Ayraç blogunun sahibesi sevgili Berfin'in 2018 de başlattığı gotik edebiyat okuma kulübüne katıldım :)) Karanlık Şato yeni sakinlerini ve misafirlerini arıyor adlı yazıyı görür görmez heyecanlandım ve mail attım daha sonra da goodreads grubundan üye oldum. -Bu zamana kadar goodreads diye bir uygulamanın olduğunu bile bilmiyordum :/ - İlgili yazıyı okumak isterseniz (tık). Eğer gotik edebiyat hakkında bir bilginiz yoksa -ki bu gayet normal çünkü pek bilinen bir tür değil- yine Berfin'in şu harika yazısını okumanızı öneririm: Gotik edebiyat: Hayaletler, ucubeler ve deliler
Şimdi isterseniz benim gotikle tanışmama ve Karanlık Şato'ya kadar uzanan yolculuğuma gelelim ;)
Baştan uyarayım, birazdan okuyacaklarınız size çocukca/ ergence gelebilir. Çünkü sizi birazcık çocukluğuma götüreceğim :D Ben orta okula giderken Morganville Vampirleri adında bir seri çıkmıştı.
Bunlar :)) İlk kitabı Cam Ev’di ama o şu an bende değil. Bir arkadaşıma vermiştim onda kaldı sanırım, neyse işte bu seride gotik bir karakter vardı ‘Eve’. Onu çok sevmiştim. İşte o zamandan beri gotiği çok seviyorum <3 Giyimde, mimaride, filmde, edebiyatta... Kısacası gotik tarz her şeye çok yakışıyor. Her şeyde kendine yer bulabiliyor. Gotikle ilgili hayallerimin birçoğunu gerçekleştirememiş olsamda benim de içimde gotik bir ruh vardı her zaman. Bu yüzden bu ruhu biraz da olsun açığa çıkarmak, bu tarzla ilgili duygu ve düşüncelerimi aktarma fırsatı bulmak beni çok mutlu etti başta. Daha sonra bu tarzı sevenler zaten azınlıkta olduğu için, gotik severlerle bir arada olmak çok güzel bir duygu. Bir deee...
Ben küçükken yani yine orta okul zamanı başlarında diyelim kitap okumayı çok severdim. Klasikler, Tolstoy’lar, Dostoyevski’ler, Jules Verne’ler havada uçuşurdu. Daha sonra alacakaranlıktan itibaren vampir kitaplarını çok sevdim - ama yine her tarz kitap okurdum- Ne var ki insan o zaman çevresinden çok fazla etkileniyor ya da farklı olarak ben çok etkilendim bilemiyorum. Yakın çevrem ben değişik bir kız olduğum için ( kuru kafaları, cadıları ve korku filmlerini sevdiğim için ) vampir kitaplarını suçladı hep -belki de haklılardı-. Ben de bir süre sonra sadece vampir kitaplarından değil bütün kitaplardan soğudum. Uzun bir süre hiç kitap okumadım. Bu uzun süre içerisinde kitap okuma alışkanlığımı da yitirdim. Birkaç yıldır tek tük vakit buldukça okumaya çalışıyorum. Hal böyle olunca bu gotik kulübünün okuma kulübü olması beni ekstra mutlu etti. Çünkü bu sayede kitap okuma alışkanlığımı geliştirebileceğim :)) Bu kulüpte her ay bir kitap okuyup ay sonunda yorumlayacağız, yaşasın karanlık şato!
Morganville serisine dönecek olursak, bu serinin devamı da var aslında. On iki kitap var yanlış hatırlamıyorsam ama ben geceyarısı çıkmazında bırakmıştım devamını okumadım. Zaten genelde olduğu gibi ilk kitap çok güzeldi. Karanlık Şatoya üye olurken kendini tanıtan ve kulübe neden üye olmak istediğini de içeren kısa bir yazı atmamı istediler, o zaman aklıma geldi bu seri ve netten arattığımda dizisinin olduğunu gördüm durur muyum hiç hemen açıp izlemeye başladım tabii :)
Diziyi youtubeda onokumalar adlı kanaldan izleyebilirsiniz. Toplamda altı bölüm ve bir bölüm yaklaşık 10 dakika :D (Sadece cam ev kitabını çekmişler) Kitabı okumadan izlerseniz 'ben ne izledim şimdi, bu neydi ya, berbat' falan deme olasılığınız çok yüksek, o derece amatör yani :) Ama kitabın neredeyse aynısı, bu yüzden sevdim ben. Hatırlamam mümkün değil tabii, mesela Myrinn diye bir karakter olduğu tamamen aklımdan çıkmış -halbuki çok önemli bir karakter- ama diziyi izlediğimde çoğu yerde 'evet, ben bunun aynısını kitapta okumuştum' dedim ve yıllar sonra bunu diyebilmek çok hoş bir duyguydu. Finallere çalışırken mola verdiğim zamanlar izledim zaten kısa olduğu için hem sorun teşkil etmiyordu hem de dinlenmiş oluyordum. Bu da diziyi sevmemde büyük rol oynamış olabilir haberiniz olsun :P
-Hedef al. Vur ve hayatta kalmaya çalış.
+Bunlar da Morganville kuralları mı?
-Şimdi anlıyorsun.
+Ben... Üzgünüm... Az önce az kalsın ölüyorduk.
-Evet... Yarın da ölebiliriz.
Eve karakteri de çok tatlı olmuş ama daha güzel giydirilebilirdi yani, kıyafetlerini çok beğenmedim, bu kolye nedir ben olsam zımbalı bir kolye taktırırdım ayrıca kitapta sıkça geçen file çoraplar nerede ? Bir tek kuru kafalar olmuş 😂
Bu arada dizide çok hoşuma giden bir başka detay, en sevdiğim filmlerden olan hatta en sevdiğim film diyebileceğim the final'ın kocaman posterini koymuş olmalarıydı, bunu kim yaptıysa süper düşünmüş :)
Çok kıyıda köşede kalmış bir film the final hatta genel izleyici tarafından bile çok sevilmeyen bir yapım. Peki ben neden bu kadar çok mu sevdim ? Bu da ayrı bir yazının konusu. The final'ın incelemesini yazmayı çok istiyorum aslında, yazabilirsem süper olur. Merak etmeyin bu sefer spoilersız bölüm koyarım :) Şimdilik bu kadar, hoşça kalııın <3
Çocukken vampirli, perili şatolu hikayelere bayılırdım, çok da okurdum bu da onları anımsattı bana:))tanıtım için çok teşekkürler:)
YanıtlaSilMüjde ablacığım ne iyi yaptın gelmekle, ben uzun süredir gelemedim sana kusura bakma :/ yaaa çok sevindim o tür hikayeleri sevmene senin hikayelerinde görüyorum genelde melek/peri vesaire oluyor belli sevdiğin :)
SilBen de çok seviyorum hala, çok teşekkür ederim :) <3
gotik edebiyatı ülkemizde pek yok aslında olsa iyi olur.
YanıtlaSilGüzel inceleme olmuş teşekkürler editöre
Evet, Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kimi eserlerinde gotik esintiler olsa da çok fazla gotik eserimiz yok dediğin gibi, beğenmene çok sevindim. Çok teşekkürler :)
SilSen bu yolculuğunda gördüklerini böyle güzelce anlat ki her daim, ben de not edeyim :) Klasiklerin arasına alıp dinlenmek için çok güzel bir tercih olabilir, bu tarz konuları çok severim .
YanıtlaSilÇok mutlu oldum çok teşekkürler bu güzel yorumdan dolayı :)) Aaaa sevmene de çok sevindim bu arada siyah buz adlı kitabı önerebilirim :)
SilEn bayıldığım şeyler VAMPİRLER:)Muhteşemler yaa:)
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim bu harika yorum için :) eveeet bence de öyleler :)
Silmorganville dizi piki the final piki :) gotik severim yaniii romanda filmde :) vampirleri de severim :) vampir deyinceeee şu romanı oku mutlakaa :) carmilla (sheridan le fanu) vampirlerin atası. çokzel :) var bi de blogumda :) kitaplar başlığında 7 şubat 2019 :)
YanıtlaSilOkudum bilee yazını yani, çok ilgimi çekti. Carmilla tamamdır vampirlerin atası demek bir de sarışın vampir vardı di mi? Onu da gördüm blogunda, ben de okumuştum güzeldi :) Morganville dizisi dediğim gibi çok amatör belki görmemiş olabilirsin tekrardan uyarayım dedim :D kitabı sevenler için ideal :) the final'ı izlersen yorum bırakmayı unutma, ayrıca gotiği ve vampirleri sevmene de çok sevindim beğendiğimiz eserleri paslaşırız ;)
SilBen de korsanlı deniz maceraları olan kitaplara bayılırdım ben de kaybettim çok sevdiğim bir kitap vardı o konuları işleyen :) güzel yazı için teşekkürlerr :)
YanıtlaSilVauvv o da ilginçmiş :D Beğenmene sevindim ben teşekkür ederim :)
SilKaranlık şatolu vampirli şeyleri çok severim benn. Ne ilginç kurguları oluyor bu tür filmlerin Dizinin bölümlerinin 10 dakika olması ilginç olmuş. İzleyelim bakalım.
YanıtlaSilSevmene çok sevindim Gülhan'cığım ve gecikme için kusura bakma lütfen birkaç gündür evde değildim ufak bir tatile çıkmıştım şu telefondan yorum yapamamak beni sinir ediyor gerçekten neyse bu arada tekrar hatırlatayım belki gözünden kaçmıştır kitabı okumadıysan diziyi çok tavsiye etmem yani çok güzel gelmeyebilir, diziyi benim sevme sebebim yıllar önce okuduğum kitaptan bölümleri hatırlatmasıydı...Teşekkürler güzel yorumun için :)
SilBu arada The Walking Dead yeni sezon tahminleri ve Fear the walking dead yeni sezon değerlendirmesi yapsan mı acaba diyorum.
YanıtlaSilFear the walking dead hiç izlemedim ki :/ ama izlemeye başlayacağım :) the walking dead için yazarım tamam :) çok motive etti beni bu yorumun sağ ol :))
SilKorku ve romantizim bir arada olmasından dolayı gotik edebiyatı seviliyo herhalde..😊
YanıtlaSilGotik edebiyatta korku ve romantizm bir arada olması gerekmiyor aslında. Tek başına korku da bir eserin gotik olması için yeterli değil. Gotiği bir atmosfer gibi düşünebilirsiniz; bazı şeylerin bir araya gelmesiyle oluşuyor gizem, korku, nefret gibi. Ama bu nefret, tiksinti gibi bir şey değil insanların kötü olanı dışlaması gibi yani. Aklınıza gotik edebiyat deyince ilk korku ve romantizm gelmesi normal ama onlar gotiğin bir alt türü aslında gotik korku ya da gotik romantik şeklinde. Mesela benim aklıma gotik edebiyat deyince ilk karanlık ve ürkütücü bir yerde yalnız başına elinde mumla dolaşan ama orada başına hiç kötü bir şey gelmeyecek olan bir karakter geliyor. Umarım anlatabilmişimdir :)
Silşato olabileeer o karanlık yer :) pencereden de içeri bir ucube baksın hihi :)
Silahaha deep çok tatlısın, tamamıs şato olsun ve pencereden içeri bir ucube baksın neden olmasın olabileer hihi :) <3
Sil