7 Kasım 2019 Perşembe

Çocukluğuma Mektup | Mim

Sevgili Ebrar nasılsın? Beni soracak olursan ben çok iyiyim. Hep böyle başlardın mektuplara hatırladın mı? “Madem böyle bir etkinlik var neden bana mektup göndermiyorsun?” diye bana kızdığını duydum. Hemen geçtim klavyenin başına, çünkü bana kızmanı hiç istemem biz hep birbirimizi çok sevmeliyiz ve ben seni çok seviyorum.
Evet klavye dedim artık bilgisayardan yazıyoruz… Bu seni üzdü mü? :( Pek severdin renkli, kokulu mektup kağıtlarını ve zarflarını.  En uzak akrabadan bile mektup almayı başarmışsın tebrik ederim seni. Şimdi bana yine kızacaksın belki ama bunu söylemek zorundayım, ben o mektupları attım kafam çok bozuktu bir anlığına sinir oldum attım. Çok kızdın değil mi? Bunun için çok özür dilerim senden, şimdi olsa atmazdım ruh halimiz çok çabuk değişiyor işte ikizler burcuyuz ya biz bu bahane olamaz tabii ama ne var biliyor musun? O mektuplar senin yazdıkların olsaydı, yani sana cevap olarak gelenler değil de senin gönderdiklerin olsaydı atmazdım. Mektupların hepsini tekrar okudum atmadan önce birbiriyle alakasız kişilerden gelmişti her biri ama hepsinde ortak bir şey vardı: “Mektubunu çok beğendim Ebrar, çok güzel yazmışsın.” Beni yıllar sonra bile gülümsetmeyi başardın, seninle gurur duyuyorum. Şimdi ki yazma aşkımız o zamanlar mektupta vücut bulmuş demek, o yüzden çok seviyormuşsun mektuplaşmayı. Hatıra defterlerini çok seversin bir de, mavi kapaklı hatıra defterinin arkasına yazdıklarını da okudum tabii ki.  “Ben Ebrar, hobilerim burç yorumu okumak ve meslek seçmektir. Önce kendi burcumu okurum, sonra sevdiklerimin. Fobilerim şeytanın vesvesesidir. Bu hatıra defterini 9 yaşımdayken aldım büyüyünce okuyacağım, bakalım benim hakkımda neler demişler?” yazmışsın bir yıl önce.  Bunu okuyunca güldüm biraz, çok tatlısın merak etme senin hakkında hep çok güzel şeyler söylemişler. Hep gül, gülmek sana çok yakışıyor demişler. Şimdi ben de sana bazı tavsiyelerde bulunacağım. Biliyorum, tavsiyeleri sevmezsin pek ama bu dediklerimi yaparsan mutlu olacaksın hep. Şimdi “keşke bana örnek olacak bir ablam olsaydı” diyoruz ya o abla ben olabilirim sana istersen. Öncelikle hiçbir şeyden çekinme, korkma. Korkunun kendisi tehlike demek çünkü ama korkmaktan bile korkma sen. Hani demişsin ya şeytanın vesvesesi fobim diye ben sana söyleyeyim senin hiçbir fobin yok rahat olabilirsin :) Kendini çok sev, çünkü senden bir tane var Dünyada başka yok. Bir tanesin sen, teksin, özelsin o yüzden kendini çok çok sev. Adını soyadını sev en basitinden mesela ben büyük insan olacağım de, herkes adımın anlamını soruyor diye üzülürdün. Ya ne güzel sorsunlar işte! Gururla söyle. Sen gizemli bir kızsın, gizemi seversin adın da gizemli işteee öyle düşün. Sonraa görünüşünü sev mesela, aynanın karşısına geç uzun uzun bak. ‘Ne kadar güzelim var mı benim gibi harika, tatlı bir insan’ de. Her gün yap bunu, Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler Masalı bize kötü örnek olmuş hep. Kötü kraliçe diyor ya “Ayna ayna söyle bana, var mı benden daha güzeli bu dünyada?” Ayna da diyor ki “Yok kraliçem, en güzel sensin” ama bir sorun var burada. Bu kadın kötü olamaz, bu herkesin söylemesi gereken bir şey. Bunu söylemek dünyanın en güzel şeyi bunu unutma tamam mı? Endişelenme bu ego değil, sen alçakgönüllü bir insansın istesen de egolu olamazsın. Şimdi bunu söyledim diye de kızarsın sen, egolu olmaya çalışırsın ama ego hiç iyi bir şey değil ki, hani kendini bir b*k sanan (terbiyeni bozduysam affet)  üstten bakan insanlar var ya o demek ego. :) Başladığın işi bitir bu söylediğim çok önemli bak, ya da hiç başlama bunun kararını ver işin en başında.  Kendinle dalga geçmeyi bil, biri sana gülüyorsa sen de gül ‘yaa çok komiğim cidden’ de. Hep pozitif enerjili ol, neşeli ol. Hayattaki en önemli şey senin ve sevdiklerinin sağlığı. Eğer bunlar yerindeyse başka hiçbir şeye üzülme. Hele insanların seni üzmesine asla izin verme. Kötü insanlar her zaman olacak, onları değiştiremezsin ama sana bir sır vereyim mi? Kendini değiştirebilirsin, olaylara bakış açını değiştirebilirsin mesela. Bugüne kadar çoğu zaman kötülüğe iyilikle cevap verdin, teşekkür ederim ama bir şeyi unuttun; iyilikle cevap verdikten sonra gülüp geçmeyi. Hep öfkelendin, düşündün durdun neden bana böyle davrandı diye sen hep düşünceliydin zaten ama eğer biri seni öfkelendirdiyse şöyle düşünmeni istiyorum artık: ‘Bunun içi boş. Beyni ve organları yok. Sevip sevilmenin ne demek olduğunu bilmek nimetinden nasibini alamamış. Bilinçsizce yürüyen bir robot’ böyle birine öfkelenir misin? Hayır, böyle birine acırsın sadece, çünkü olması gereken bu, kendini yiyip bitirmek değil olması gereken.  Eğer bu söylediğim işe yaramıyorsa yani seni rahatlatmıyorsa yedi kez derin nefes alıp ver ve başka bir şey düşün, sana iyi gelen bir şey. Mektuplarını, hatıra defterlerini, sevdiğin kitapları düşünebilirsin mesela. Bırak düşünme yetenekleri varsa kendileri düşünsün ona neden böyle davrandım diye. Haksız mıyım ama? Eğer düşünmüyorsa bu senin sorunun değil onun sorunu. Böyle bir kişi eninde sonunda hak ettiğini bulacaktır, sen hiç merak etme. Başkalarının sorunlarını üstlenmek kendine yapacağın en büyük haksızlık olur. Pamuk Prenses örneğin, üvey annem bana niye böyle davrandı diye kendini yiyip bitirdi mi? Bak ne kadar saçma geliyor kulağa? Peki ne yaptı Pamuk Prenses? Gitti, efendi efendi uyksunu çekti, yakışıklı prensini bekledi. Sen de öyle yap :) bu prens konusuna çok takılma ama sen yalnızlığı seven bir kızsın bunu unutma. Böyle yaparsan sen de uykularının tadını çıkarabilirsin, kabus görmezsin. Hep güzel rüyalar görürsün ve hep iyi insanlarla karşılaşırsın. (Pozitif enerjin diğer pozitif enerjili insanları hayatına çeker) aynı şey tam tersi –negatiflik- için de geçerli olduğu için enerjine çok dikkat et! Kimseye güvenme, yanlış insanlarla arkadaşlık kurma bir de. Bırak hiç arkadaşın olmasın hiç önemli değil, sen kendi kendine yetersin. Kötü enerjili insanları hayatından hep uzaklaştır. Yanlış insanı nasıl anlayacağım diyorsun duyuyorum. Bak hareketlerine seni üzen bir davranışı olduysa anında sil bütün olay bu, böylelikle kimsenin seni üzmesine izin vermemiş olursun. Canım kardeşim Ebrar (sen benim kardeşimsin artık unuttun mu?) mektubuma burada son verirken seni kocaman öpüyorum. Ha, bu arada az kalsın unutuyordum. Sen çok mücadeleci, asla vazgeçmeyen bir kızsın ve sevinmelisin hala öyleyiz çok şey başardık daha neler başaracağız kim bilir, ben çok umutluyum gelecekten sen de öyle ol bu yüzden içindeki gücü hissetmelisin, sen çok güçlü bir kızsın. Umarım bu mektup sana fazla karmaşık gelmemiştir, umarım anlatabilmişimdir. Kendine çok iyi bak. Sen çok seviliyorsun bunu unutma, sepet sepet yumurta sakın beni unutma :) ❤

10 yaşıma mektubum, bu etkinliği yazmak isteyen tüm blog dostlarımı mimliyorum. Kendinize iyi bakın :)

6 yorum:

  1. Dolu dolu bir mektup olmuş.Geçmişine çok güzel nasihatler vermişsin.İnsan önce kendini sevmeli.Umuyorum ki geçmişin bu mektubu alır ve kendinin nasıl özel bir varlık olduğunu anlar.:)Ayrıca hala çok seviliyorsun.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa çok teşekkür ederiiimmm, ne güzel bir yorum :)) Umarım hepimizin içindeki çocuk bizi anlar ve sever ;) <3

      Sil
  2. Çok güzel, arada çocukluğumuza buna benzer mektuplar yazmak bizi rahatlatacak galiba.
    "Peki ne yaptı Pamuk Prenses? Gitti, efendi efendi uyksunu çekti, yakışıklı prensini bekledi. Sen de öyle yap :) bu prens konusuna çok takılma ama sen yalnızlığı seven bir kızsın bunu unutma." Prens konusuna çok takılma derken güldüm:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kesinlikle, hatta ikinci bir mektup daha yazabilirim belki :D Üşenmeyip okuduğun için çok teşekkür ederim. Beğenmene sevindim. Ne mutlu güldürdüysem :))

      Sil
  3. Tüm bu öğütler olmadan başarmışız hepimiz şimdiki bizler olmayı bir şekilde. Ne tuhaf değil mi aslında? Bu mektuplar ulaşsa yerine belki biz bambaşka kişiler olacağız. Demek ki hepimiz sandığımızdan çok daha güçlüymüşüz o yaşlarda!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet bunu ben de düşündüm. Hani bilimkurgu filmlerinde oluyor ya paralel zamanlarda birbirlerinden mektup alıyorlar ama birbirlerine ulaşamıyorlar. Öyle düşündüm yani hayalimde 10 yaşımın bu mektubu aldığını ve ona göre hareket ettiğini canlandırdım. Acaba şimdiki ben olur muyum diye de endişelendim hatta :D sonra onun da bana mektup gönderdiğini hayal ettim. Böyle film gibi düşündüm yani devamı gelir bunun :))

      Sil