5 Kasım 2019 Salı

Ekim Yazısı ve Lanetli Maraton


Selamlar herkese... Bu yazıyı yazmak için lanetli maraton kapsamında okuduğum vampirle görüşme kitabını bitirmemi bekledim. O yüzden mazur görün gecikmemi :)


Bu listeden stay film yorumum için buraya 
the walking dead 10.sezon 1.bölüm incelemesi için buraya , 
2. 3. ve 4. bölüm incelemesi için buraya tıklayın :)

Stay demişken, geçen ay 'lütfen beni öldürme' diye bir film vardı tv'de ama yarısından yetiştim. Yani ikinci yarısını izlemiştim ve çok farklı bir konusu vardı, baya beğenmiştim sonra filmi araştırırken aynı yönetmenin stay filmini önermişler, stay'i izlemem o şekilde oldu yani çünkü olumsuz yorumlar yüzünden epeydir görüp izlemediğim bir filmdi. Şimdi yönetmeni araştırırken gördüm Dünya Savaşı Z de filmografisindeymiş. Kısacası iyi bir yönetmen keşfettim bu ay: Marc Forster* burada dursun bu yıldız :)


On yıl süren zahmetli bir çalışmadan sonra, romancı Karen Eiffel, en iyi kitabını tamamlamak üzeredir. Önündeki tek sorun, ana karakteri Harold Crick’i nasıl öldüreceğini bulmaktır. Yazar, Harold Crick’in gerçekte yaşadığını ve sözcükleri yazdığı anda olayları yaşadığını bilmemektedir. Şaşkına dönen Harold, yazarın aklındakileri duyup romanın (ve kendi) sonunu değiştirmesi gerektiğini anlar.


Ve twd demişken, 5.bölümde -inceleme yapmayacağım için söylemek istedim-. Negan sahalara geri döndü! Ef-sa-ne bir bölümdü. İzlemeyenler bin pişman olsun :D


Bu da bu ayın güzellerinden...

Fractured, aniden sırra kadem basen ailesini bulmaya çalışan bir adamın hikayesini konu ediyor. Ray Monroe, eşi Joanne ve kızları ile birlikte Minneapolis'e gitmek için yola koyulur. Ancak yolculuk sırasında kaza geçiren aile, soluğu hastanede alır. Kazada yaralanan kızın durumunun incelenmesi için tomografi çekilmesi gerekir ve annesi de kızı ile birlikte tomografi çekimine gider. Eşi ve kızının çekimden çıkmasını bekleyen Ray, uzun süre bekleyişin ardından bir tuhaflık olduğunu fark eder. Hastanede karısı ve kızını arayn Ray, ikisine de ulaşamaz. Üstelik aniden sırra kadem basan kızı ve annesi ile ilgili tüm hastane kayıtları da ortadan kaybolur. Ailesini bulmaya çalışan Ray, kızı ve eşine ne olduğuna dair gerçekleri bulmak için zorlu bir mücadeleye girişir.

Bu ay halloween konseptli film izleyemedim hiç. Vampirle görüşme'yi yeniden izleyip devam filmlerini izleyim diyordum ama ancak kitabı bitirebildim :/ yine de ara ara hayalet hikayelerinin anlatıldığı güzel bir anime keşfettim: Gosick... Tanıtımı için  buraya tıklayın 


Gelelim maratona... Şu yazıdan maratonun ayrıntılarına ulaşabilirsiniz. Büyük bir hevesle başlamıştım ama belirlediğim dört kitaptan sadece birini, vampirle görüşme'yi bitirebildim :/ Yine de tek kitapla üç maddeyi tamamlamış oldum <3

Kitap yorumum ve alıntılarım:


Bu resmi koymamın sebebi, bu kızı kitaptaki Claduia'ya benzetmiş olmam. Filmdekine benzemiyor gerçi ama ben okurken aynı böyle canlandırdım nedense, taş bebek Claduia... Bu Anne Rice'ın okuduğum ilk kitabıydı, bazı ufak tekrarlardan dolayı sıkıldığım yerler oldu bu yüzden kitabı biraz gereksiz uzun buldum açıkçası zor okudum biraz, uzun sürede okudum ama anlatılmak istenen mesajı, hikayeyi sevdim genel olarak. Kendini arayan, bulan ama karşılaştığı kimse tarafından anlaşılamayan bir vampirin hikayesi bu. İçimizden birinin vampir hikayesi yani, vampirlerin büyülü dünyasından çıkıp insanların gerçekçi dünyasında vampir olmaya çalışan, acı çeken birinin hikayesi... Kitabı bu açıdan çok sevdim. Vampir okumayalı da uzun zaman olmuştu, özlemişim onu fark ettim 

" 'Sence melekler soğukkanlı mıdır?' diye sordu vampir. Oğlan bir an düşündü. 'Evet' dedi . 'Ama melekler sevmez mi?' diye sordu vampir. 'Melekler Tanrı'nın yüzüne tam bir aşkla bakmaz mı?' "

"Dudakları kırmızı, görünüşü serbestti, 
Bukleleri altın sarısı
Teni cüzam beyazı, insanın kanını donduran
Ölüm-içinde-hayat Kabusu'ydu o."

" 'Louis' dedi Claduia yumuşak bir sesle. 'Korkuyorsun. Korkuya karşı savunman yok. Korkunun kendisinin tehlike demek olduğunu anlamıyorsun' "

"Kötülük insanın ilk günahla birlikte düşüp dibine vardığı kocaman, tehlikeli bir uçurum mudur?"

"Sanki gece bana 'Sen gecesin, seni bir tek gece anlar ve kucaklar' demişti. Gölgelerle tek vücuttum. Kabussuz. Açıklanması imkansız bir huzur..."

2 yorum: